26.6.09

1. bölüm/e

Çevresinde hızlı çözüm üretmekle tanınan biri olmasına rağmen kadının bakışları beynindeki tüm hücreleri durdurduğu için olsa gerek, ne yapması gerektiğine dair hiçbir fikir gelmiyordu aklına. Kafasının içinde çalışan birkaç hücrenin etkileşiminden de yalnızca kaçabilecek enerjiyi toplama çabası gönderiliyordu vücudundaki kaslara ve bu arada aklına gelen tek şey kadının deli olduğuydu.
Gözlerini odanın içinde dolaştırmaya başladı, kadının yanında bir bebek battaniyesi, biraz ilerde bir iki fare, bir gaz lambası ancak içinde bir ateş yanabilecek olsa bile camın isinden aydınlatamaz durumda ve kadının yanında duran el feneri. Kadının bu odada ne yaptığına dair hatta bir insanın böyle bir odada ne yapacağına dair en ufak bir düşünce oluşmadı kafasında. Gözleri tekrar başladığı noktaya döndüğünde kadının o soğuk bakışlarında bir değişme olmadığını fark etti ve ilk başta hissettiği tedirginliği yeniden yaşadı.
Gözlerinin birkaç saniye süren bu keşif gezisi sonrasında kadın birden ayağa kalktı, yerde otururken böyle iri olduğu anlaşılmıyordu, korkuyla bir adım geri gitti adam. Kadın yaklaştıkça geri gidiyordu ve odanın köşesine doğru sıkıştığını fark etti. elini arkasındaki duvara doğru uzattı destek almak için ama duvarlar da ona iyi davranacak gibi değildi, eli bir deliğin içine girdi, dengesini kaybedip düşerken son fark ettiği şey kafasını çarptığı duvardan çıkan tok ses oldu…

Hiç yorum yok: